karşı karşıya

Turkish-English Translation

  1. over against
  2. faced
  3. vis a vis
  4. face to face
  5. in the teeth of
  6. facing each other
  7. opposite to each other
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

güçlükle karşı karşıya
up the creek
güçlüklerle karşı karşıya
on a lee shore
iflasla karşı karşıya
faced with bankruptcy
karşı karşıya bırakmak
to place Verb
karşı karşıya bulunduğumuz sorular
the problems which confront us Noun
karşı karşıya gelme
confrontation Noun
karşı karşıya gelmek
to be up against Verb
karşı karşıya gelmek
to come up against Verb
karşı karşıya gelmek
to meet Verb, Military
karşı karşıya gelmek
to encounter Verb
karşı karşıya kalmak
to be faced with ... Verb
karşı karşıya kalmak
to encounter Verb
(sanık) hüküm giyme (idam) tehlikesiyle karşı karşıya bulunmak
to be in jeopardy of one's life Verb
bir dava ile karşı karşıya bulunmak
to be faced with a lawsuit Verb
bir şeyle karşı karşıya olmak
to be faced with sth Verb
bir sorunla karşı karşıya bulunmak
to be facing a problem Verb
bir sorunla karşı karşıya bulunmak
to face an issue Verb
birinin karşı karşıya olduğu tehlikeleri gözü önüne koymak
to lay before someone the dangers he is running Verb
çok nazik sorunlarla karşı karşıya bulunmak
to tread on delicate ground Verb
dava ile karşı karşıya bulunmak
to be faced with a lawsuit Verb
devletin karşı karşıya geldiği tehlike durumu
national emergency
iflasla karşı karşıya gelmek
to be up against bankruptcy Verb
kötü bir durumla karşı karşıya gelmek
to have come to a sad pass Verb
ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olmak
to carry one's life in one's hands Verb
problemlerle karşı karşıya kalmak
to encounter problems Verb
sorunla karşı karşıya bulunmak
to face the issue Verb
sorunlarla karşı karşıya kalmak
to encounter problems Verb
tehlikeyle karşı karşıya olan kültür değerleri
heritage in danger Noun
yıkımla karşı karşıya bulunmak
to be faced with ruin Verb
yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olan türler
endangered species Noun
zorluklarla karşı karşıya kalmak
to encounter difficulties Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database